recep hoca istanbulizci@hotmail.com
03/03/2013 Evde ve Okulda Başarılı Eğitimin İpuçları... İstemek ve çalışmak şartıyla yani bedelini ödemek koşuluyla tüm öğrenciler hedeflerini en iyi şekilde gerçekleştirebilirler… Eğitim, dünya üzerindeki en ciddi işlerden biridir. Çocuklarını seven, geleceğini düşünen ve onları en iyi şekilde yetiştirmek isteyen insanların, eğitim yöntemlerini, çocuk psikolojisini, çocuktaki beyin ve duygu gelişimini çok iyi bilmesi gerekir. Başarısız birey yoktur, ilgileri, yetenekleri keşfedilmemiş ve geliştirilmemiş birey vardır. Evde ve okulda çocuklarımıza başarısızlıktan nasıl kurtulmaları gerektiğini değil başarıyı nasıl yakalamaları gerektiğini öğretmeliyiz. Çocuklarımızın neleri yapamadıkları değil, neleri yapabildikleri önemlidir. Her insanın mutlaka bir veya birkaç alanda becerisi ve yeteneği vardır. Bu yeteneğin keşfedilip geliştirilmesi öncelikle evde anne-babanın daha sonra okulda öğretmenlerin önemli görevleri arasındadır. Veli olarak çocuğumuzun eğitimine evde olduğu kadar okulda da katkıda bulunmak zorundayız. Çocuklarımız bizim geleceğimizi oluşturuyor. Çocuklarımızın yedeği yok, onları atıp yerine yenisini alamayız. Çocuklarımızın değerini ve önemini iyi kavramalıyız. İyi bir eğitim veremediğimiz çocuklarımız yarınlarda bizlere büyük sıkıntılar oluşturabilirler. Maddi ve manevi olarak güzel bir şekilde eğitim verdiğimiz çocuklarımız bir anlamda geleceğimizin güvencesi olacaklardır. Çocuklarımız, bizim bu dünyadaki en önemli mirasımız olarak bizden sonra güzel işler yaparak bizleri temsil edeceklerdir. Beyin gelişimi üzerine yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı sonuçlar, anne-babalar ve öğretmenler için yardımcı olmaktadır. Başarıyı yakalamış insanların , beyinlerinin sağ ve sol lob diye adlandırılan iki yarım küresini de birlikte kullanan ve geliştiren insanlar olduğu görülüyor. Beynin iki yarım küresi, birlikte ve uyun içerisinde kullanılırsa kişisel yeteneklerin hızlı bir şekilde geliştiği görülmektedir. Kısacası, hızlı ve etkili öğrenmenin yolu, beynin iki yarım küresini birlikte kullanmaktan geçtiği görülüyor. İnsan; okuduklarının %10’unu, işittiklerini %20’sini, gördüklerinin %30’unu, görüp işittiklerinin %50’sini, söylediklerinin %80’ini, yaptıklarının %100’ünü hatırlar. İnsanın öğrenmesi; %83 görerek, %11 işiterek, %3,5 koklayarak, %1,5 dokunarak, %1 tat alarak gerçekleşir. Kısacası; ezberci değil, yaparak ve yaşayarak öğrenmeyle evde ve okulda başarıya daha hızlı ulaşabiliriz… Her çocuk merak duygusuyla dünyaya gelir. 2 yaşlarından itibaren çocuklar sürekli soru sorarlar. Çocukların bu merek duygusu geliştirilerek iyi yönetildiğinde çocukların zevkle okumaları, severek öğrenmeleri ve iyi birer araştırmacı olmaları sağlanabilir. Çocukların sordukları sorulara çocuğun anlayabileceği seviyede, soru geçiştirilmeden zamanında cevap verilmelidir. Birçok önemli konuda olduğu gibi eğitimin temel taşları anne-baba tarafından ailede atılır. Okul ve öğretmen ailenin attığı bu temeller üzerine başarı binasının yükselmesine yardımcı oluyor. Birçok başarılı insanın başarısının temelinde anne-babasının koyduğu temel taşların olduğu görülüyor. Çocuklarımız, yetiştikleri aile ortamındaki anne-babasının tüm davranışlarını kopya ederek alırlar. Çocuk büyük oranda evde anne-babanın kitap okuma alışkanlığını gözlemleyerek kitap karıştırmaya ve kitap okumaya başlar. Anne-babalar çocuklarında görmek istedikleri güzel davranışları yaparak uygulayarak çocuklara en iyi örneği sunmuş olurlar. Çocuklarımız günlük ortalama 5-6 saat okulda, geriye kalan zamanlarını evde geçiriyorlar. Evde doğru ve etkili eğitim yöntemlerini uygulayarak çocuklarımızı geliştirmeliyiz. Çocuğumuzun okuluna gerektiği zamanlarda gitmeli, dersine giren öğretmenleriyle görüşmeliyiz. Çocuğumuzun gelecekle ilgili hedef belirlemesine, planlı, düzenli ve sürekli çalışmayı alışkanlık haline getirmesine çalışmalıyız. Çocuğumuzun karşılaştığı sorunların çözümünü kendisinin yapması konusunda çocuğumuza yardımcı olmalıyız. Anne babalar, eğitime katılarak, çocuklarını hayata ve geleceğe en iyi şekilde hazırlamak zorundadırlar. Sadece evde değil, çocuğumuzun okulundaki eğitimin kalitesini artırıcı çalışmalara katılmalıyız. Okul ve aile işbirliği ile eğitimin kalitesinin artırılmasına katkıda bulunabiliriz. Başarı inanç işidir. Anne babalar çocuklarının gelecekte başarılı olacaklarına inanmalıdırlar ve gerekli adımları zamanında atmalıdırlar. Çocuklarımız ve kendi başarımız için;
1. Önce başaracağımıza inanmalıyız. 2. Başarılı aile ve çocuk eğitimi üzerine yazılmış kaynakları okuyup kendimize uygulamalıyız. 3. Çocuğumuzla daha çok ilgilenmeliyiz. 4. Çocuğumuza daha çok zaman ayırmalıyız. 5. Çocuğumuzun sorunlarına onunla konuşarak çözüm aramalıyız. 6. Çocuğumuzun yanlışları karşısında anlayışlı olmalıyız. 7. Çocuklarımıza girişimciliklerinde daha fazla destek vermeliyiz. 8. Davranışlarımızla çocuklarımıza örnek olmalıyız. Başarılı örnekler bulmalıyız. 9. Çocuklarımızın iyi arkadaş seçmelerine yardımcı olmalıyız. 10. Çocuklarımızın maddi ve manevi tüm değerlerini kazanmaları için çalışmalıyız. Unutmamak gerekir ki; çocuklarımızı daha çok sevmek, onlarla daha çok ilgilenmek onlara daha çok zaman ayırmak, daha fazla değer vermek zekalarını ve duygularını geliştirir, yeteneklerinin ortaya çıkmasına yol açar ve hayattaki başarılarını artırır.
|